Altı aylık kocaman bir aradan sonra beni Cuma Ritüeli yazmaya döndüren bir film ile karşınızdayım. Oynadığı her filmde küçük de olsa kadına dair bir probleme parmak basışı, 66 yaşında olmasına rağmen güzelliğinden, kariyerinden ve kendinden vazgeçmemiş olması ve tabii ki oyunculuğu ile Meryl Streep en beğendiğim aktrislerden birisi. Bu yüzden Ricki and The Flash çıktığında hemen gitmek istesem de yakınlarımda gösterimde olduğu tek salon filmi VIP salonda gösterime sunduğu ve benim de bir film izlemeye 32 lira vermek gibi bir düşüncem olmadığı için gidememiştim. Geçen gün internette görünce nihayet izledim ve hemen sizlerle paylaşmak istedim.
Zamanında hayalleri peşinden koşan bir annen geri dönüp bazı şeyleri telafi etme çabaları ve kendini affedişi olarak özetleyebileceğimiz bir konusu var Ricki and the Flash’ın. Beni en çok etkileyen kısım ise Ricki’nin kadınların hayallerinin peşinden koşması ile erkeklerin hayalleri peşinden koşmasına toplum tarafından verilen tepkiden dem vurduğu yer oldu. Ne olursa olsun, kaç yaşında olursak olalım tüm kadınların annesine ihtiyacı vardır değil mi? -xoxo, madam kişot
